Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. sabretmek, sabırlı olmak, sabırla karşılamak/tahammül etmek, mazur görmek.
    You must bear with his
    bad temper, he has recently been ill: Huysuzluğunu mazur görmelisin, hastalıktan yeni iyileşti.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

bear with equanimity
ağırbaşlılıkla tahammül etmek Fiil
bear with sb
birine tahammül etmek Fiil
bear with sb
dayanmak Fiil
bear with someone
biri birşey yaparken beklemek Fiil
bear with someone
birini beklemek Fiil
bear with something
birşeyi yapmayı sürdürmek Fiil
bear with something
birşeye dayanmak Fiil
bear with something
birşeye karşı sabırlı olmak Fiil
bear with something
birşeyi sürdürmek Fiil
bear with something
birşeye devam etmek Fiil
bear with something
birşeye sabır göstermek Fiil
bear with the land
(gemi) karaya doğru gitmek Fiil
bear with the land
karaya doğru yol almak Fiil
like a bear with a sore head
çok huysuz, aksi, öfkeli, herkesi haşlayan, yanına yaklaşılmayan.
Don't talk to Bill this morning,
he's like a bear with sore head.
bear comparison with sth
karşılaştırılabilmek Fiil
bear no comparison with
mukayese kabul etmemek Fiil
bear one's self with dignity in difficult circumstances
zor durumlarda saygınlığını yitirmemek Fiil
bear one's self with dignity in difficult circumstances
haline vakur bir şekilde katlanmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.